
Horon'un
( Elence khoros’tan ) geldiği düşünülmektedir.
Açık Horon
Oyuncuların aralarında mesafe bırakarak oluşturdukları bağlı diziyle
oynadıkları horon oyunlarının genel adı
Ağır horon
yavaş tempolu horonların genel adı (Of, Tonya, Vakfıkebir, Akçaabat ve Maçka)
Alaca horon
kadın ve erkeklerin birlikte oynadıkları horon oyunlarının genel adı
Atlama horonu
horonların hızlı oynanan ikinci bölümü
Bıçak horonu
İki erkek oyuncu tarafından elde bıçakla oynanan horondur , savaşı temsil
eder. Atılma korunma, korkutma ve dalaşma bölümlerinden oluşur. Bıçağın
havaya atılıp tutulması ve dalaşma bölümü ,ustalık isteyen tehlikeli bir
oyundur ( Sürmene , Akçaabat)
Deli horon
yalnız erkeklerin oynadığı çok hareketli ve güç isteyen horonların genel
adı.Yörelere göre ritmi değişir . En önemli özelliği sık yinelenen
ayakları yere vurma hareketidir.Bazen kemençe olmadan bile oynanabilir
Düz horon
yalın ve fazla hareketli olmayan figürlerle oynanır, adi horonda denilir
Karma horon
ikinci bölümü sözsüz olarak , yalnızca ezgi eşliğinde oynanan sözlü
horonların genel adıdır :
Türkü
söylerum pekten
Kız
fistanun ipekten
Gelecoğum
bu akşam
Kurtar
beni köpekten
Kılıç
horonu
iki erkek tarafından elde kılıç yada kılıç gibi kullanılan bıçaklarla
oynanılır.Bıçak horonundan farklı olarak bıçak kullanılsa bile bıçağın
kılıç gibi tutulması ve kullanılmasıdır.
Kız horonu
Kadınlar tarafından oynanan yumuşak ve yalın karakterli horonların genel adı,
genelde düz horon tipindedir
Rahat horon çömelme
hareketi olmadan düz yürüme figürleriyle ve genelde kız erkek beraber
oynanan horonların genel adıdır
Sallama horonu
düzenli bir şekilde hep aynı doğrultuda ilerleyerek ve bedenin alt bölümünü
iki yana sallayarak oynanan oyunların genel adıdır. Sürmene ve Çaykara'da
oynanan sallama kendine has ve meşhurdur. Kadınların sallamasında
erkeklerden farklı olarak parmak şaklatma , dönme, el çırpma ve omuz
sallama gibi hareketler yapılır. Sürmene sallamalarına vokalle de eşlik
eder:
Fundukluğun
dibine
Vuralım
sıra kazık
Bunlar
beş para etmez
Oynamamıza
yazık
At
üstüne kazanı
Şıkır
pıkır kaynasın
Yeni
girdin horona
Omuzların
oynasın
Açılın
geri geri
Olsun
bir horon yeri
Gelsin
girsin horona
Sürmene
ferikleri

Sözlü horon sözlü
ezgiler eşliğinde oynanan horon oyunlarıdır.Kız oyunları genelde sözlü
oyunlardır, güftesi horona uygun olarak yazılıp bestelenir:
Gökteki yıldızları
Sayalım
altmuş altmiş
Sürmene‘nin
kızlari
Altın
suyuna batmiş
Çıkardın
sığırları
En
önünde kınali
Alışmıştır
yaylaya
Durmaz
gavurun mali
Kestim
kestane kiriş
Giriş
koluma giriş
Kız
senin güzelliğin
Edecek
bana bir iş

Sözsüz horon
,sözsüz ezgiler eşliğinde oynanan oyunların genel adıdır.Sürmene'den bir
horon daha:
Vurun
vurun vuralum
Beş
tahtayı kıralum
Beş
tahtadan ne çikar
Yeniden
yaptıralum
Burada
horon olmayi
Düze
çıkalım düze
Hep
uşaklar evlendi
Sıra
geleyu bize
Kız
ahirdaki dana
Haşarıdır
haşari
İyi
oynamayani
Atacağım
dışari
TEORİLER
Horonun özelliğini
oluşturan tüm vücudu titretme,silkinme giderek hızlanıp durulma figürleri
nedeniyle denizi yada denizden tutulmuş balığın çırpınışlarını
simgelediği çne sürülür.Yöre hakının yaşamında önemli bir yeri olan
denizin ve balığın oyunun oluşumunda etkili olduğu bir çok araştırmacı
tarafından kabul edilen bir görüştür.
Genelde en az iki en
çok sekiz kişiyle oynanır.İki kişiyle oynanan oyunlar daha çok özel bceri
gerektiren oyunlardır (bıçak ve kılıç horonları) .Günümüzde sekiz kişiden
daha çok kişiyle oynandığıda görülmektedir.Yalnız erkekler tarafından
(deli horon) yada kadınlar tarafından oynanan ( kız horonu ) yada kadın
erkek birlikte oynanan oyunlar vardır.
Horonun kendine özgü
uyarı sözcükleri vardır.Oyun sırasında horonbaşı, öteki oyuncularıgenellikle
bu sözcükl-erle yönetir “ha uşak ha, taktum, üç yap, yaylan, ule ule
hop, tik oyna tik, hop hop” v.b gibi sözler oyunun yönetimine katkıda
bulunduğu gibi horonada ayrı bir özellik ve canlılık katar. Horon sıra
veya halka biçiminde oynanabilir. Horonların belli bir sırası vardır.Oynanırken,
özellikle gelenekselliğini koruyan yörelerde horon faslı denilen bir dizilişe
uyulur.Horonlara Trabzon ve ilçelerinde kemençe eşlik eder Artvin, Hemşin, Gümüşhane
ve çevresinde ise horonlara tulum eşlik eder.Kemençe eşliğinde oynanan
horonlarda genelde ritm çalgısı kullanılmaz. Ayaklar yere vurularak ritm sağlanır.
Horonlarda titreme, ani diz kırma, sağa sola açılma omuzların titretilmesi,
öne eğilme, elleri aşağıya indirme ,yukarı kaldırma , tepinme, çömelerek
ayak fırlatma ve yürüme, ayakların yeri dövmesi başlıca
devinimlerdir.Bunların hızlı gerçekleştirilmesi için kural olarak omuzdan
kavranan diziler kurulmaz, oyuncular birbirinin ellerinden yada parmaklarından
tutar.
Horon giyimi yörelere
göre farklılıklar gösterirsede genellikle erkekler başlarına uzun uçları
dolanarak biçimlendirilmiş ve düğümlenmiş kara başlık (iki ucu uzundur
ve orta bölümün tepesinde püskül vardır), üzerlerine gelenllikle beyaz
yada kara mintan (yakasızdır , kollar geniştir), sol omuzundan ilikli kara
yelek (sol göğüs üzerine iliklenir, yaka kenarı siyah sırma ile süslenmiştir
ve düğmeleri genellikle beyaz metaldir ), paçaları dar ağı körüklü
pantalon (zipka), kuşak,, üzerine enli kayış ve ayaklarına çapula yada
salenk denen ayakkabı giyerler.Giysi üzerine gümüş zincirle içinde muska
bulunan pazubent yada hamaylılar takılır. Horon oyunundaki kıyafet 16.ve 17.
yüzyıllardaki, eşkiya giysisine benzer.Giyimde aksesuar olarak bıçak, kuşak,
kemer, köstek gümüşten hamail ve nusta ,kolda pazubent (bazen) aksesuar
olarak kullanılır.
Kadınlar ise içlik,koyu
renk gömlek, salta ve üstüne üçetek biçimindefistan giyerler, önlerine çubuklu
peştemalden önlük bağlarlar.Bele kuşak yada şal sarılır,baş ipekli başörtüsüyle,
yazma v.b örtüyle örtülür.Ayakkabılar ise erkeklerinki gibidir.Yemeni
giyildiğide olur.
Horonların eskiden
Anadoludaki tapınma törenleri olduğu ileri sürülmektedir .Sabahattin Eyüboğlu
Mavi ve Kara adlı kitabında Helenlerin Tanrısı Dionysos için Anadolu’da
yapılan dansları ,horonları tanımlar :"El ele verip halka halka
tepinirler ,nasıl ayaklarını yere vurunca başlarını arkaya atarlarmış
.Koro başı Evhoy ! diye bağırınca kendinden geçip hora teperlermiş
".
Lazlar ve Hemşinlilerde
horonu kendi milli oyunları olarak görürler , kemençe yerine tulum kullanırlar
. Oyunları Trabzonla kıyasla biraz daha basit ve yavaştır . Her horon
tarzının kendine özgü melodiside vardır . Laz ve Hemşin horonlarının
ezgilerinde sevda melodileri vardır . Bunlar genelde ekmek parası için
gurbete giden , sevdiğinden uzak kalan insanların özlem dolu türküleridir .
Kemençe veya tuluma Trabzonda tokmakla çalınan davul , Hopa'da ise doli
denilen elle çalınan küçük kafkas davulu eşlik eder

Ksenpohon 2400 yıl önce
anılarında Trabzonluların bıçak oyunundan bahsetmektedir. 100 yıl önce
Trabzon'da çekilen bu sepya fotoğrafta mertliğin ve dostluğun sınamasının
bize özgü yolu olan "bıçak oyunu " oynayan Trabzonlu gençler.
Trabzon'lu Rumlar bu oyuna "serra" diyorlar
|